Aziz Teodoros Roma kralı Likinos döneminde yaşamıştır (İ.s. 320). Kökeni Ege bölgesindendi ancak yaşamını Pontus’us Ereğli bölgesinde komutan olarak geçirmekteydi. Aziz gerçekten de çok büyük bilgilere sahip ve hristiyanlığın gerektirdiği şekilde yaşayan bir adam olduğundan herkes ona hayrandı. Kral onun bilgilerini ve delikanlılığını göz önüne alarak Ereğli bölgesinin yönetimini ona verdi ancak ne var ki; bir Hristiyan olduğunu bilmiyordu. Ereğli’nin yönetimini eline aldığında herkese Histiyanlığı öğretmeye başladı. Her gün bir çok kişi vaftiz olmak için can atıyordu. Kısa bir zaman içerisinde bütün şehir neredeyse Hristiyan olmuştu. Kral sevgili komutanının bir Hristiyan olduğunu öğrendiğinde çok üzüldü ama gene de ona bir şans tanımak istedi. Böylece bir kaç askeriyle beraber azize bir mektup göndererek onu Roma'ya davet etti. Mektupta ikisinin birlikte putlara adak adıyacaklarını ve halkın onları görüp tanrılara inanacağı yazıyordu. Teodoros o anda Mesih İsa’yı ve inancını kabullenme zamanının geldiğini anladı. Teodoros krala mektup yazarak onu Ereğli’ye davet etti. Yanında Ereğli’de adak kesmeleri için de en büyük tanrıların putlarını getirmesini istedi. Bunu yapmaktaki amacı kendi şehrinde şehit olmak ve oradaki Hristiyanlara cesaret vermekti. Mektubtan dolayı çok sevinen Likinos hemen yanındakilerle bereber Teodoros'un şehrine doğru yanlarına aldıkları altın tanrı putlarıyla beraber yola çıktılar. Kral şehre gelmeden önce aziz Tanrı’ya dua etti:
- Tanrım senin ismini kabul ve ikrar etmem için bana cesaret ver. Kralın acımasızlığı karşısında korkak duruma düşmeyeyim.
Daha sonra aziz resmi kıyafetlerini giyerek kralı karşılamaya çıktı:
- Selam olsun sana büyük kral!
- Selam olsun Teodore!
Aziz selamlaşmadan sonra kraldan putları alarak, adakların gerçekleştirileceği sabaha kadar evine koydu. Aynı gece aziz altın putları ufak parçalara ayırarak fakirlere dağıttı. Sabah olduğunda ise kral azizi çağırarak halkın önünde putlara adak dilemesini istedi. Tam o sırada kralın yanında gelen yüzbaşılarından bir tanesi kralın yanına gelerek ona:
- Kralım bu adam sizi aldattı. Dün gece tanrılarımızı ufak parçalara ayırarak onları fakirlere dağıttı.
Kral sessiz bir şekilde Teodoros’a döndü ve baktı.
- Kralım eğer inandığın bu tanrılar gerçek olsaydılar öncelikle kendilerini korurlardı daha sonra da onlara zarar verdiğimden beni cezalandırırlardı. Ancak ne var ki paramparça oldular. Çünkü onlar yalnızca puttu ve altından yapılmıştı. Putlara inanarak akılsız olma yalnızca Mesih İsa’ya inan!
Kral bunlara sinirlenerek azizin işkenceye tabi tutulmasını emretti. İki asker azizi bir direğe bağlayarak ona kamçılarla vurmaya başladılar. Daha sonra azizin derisini demir tırmıklarla yüzmeye başladılar ve acısını çoğaltmak için de yanan meşalelerle yaralarını yaktılar. Aziz işkencelere boyun eğmiyor, Tanrı’ya, O'nun ismini insanlar arasında kabul ve ikrar etme şansına ulaşabildiğinden şükrediyordu. Daha sonra azizi hapishanenin en karanlık odasına kilitlediler ve ölmesi için aç ve susuz bıraktılar. Bütün bunlara rağmen aziz, Tanrı sayesinde ölmek yerine sürekli iyileşiyor ve Tanrı’nın ismini her yerde ikrar etmek için güç kazanıyordu. Bu yüzden komutan, Teodoros’un inandığı Tanrı Mesih İsa gibi çarmıha gerilmesini emretti. Askerler azizi alarak acı çekmesi için onu çarmıha gerdiler. Acımasız işkenceciler azizin korkunç acılar çekmesi için bir okla karnını deldiler ve bazı gençler oklarıyla azizin yüzüne nişan alarak gözlerini çıkardılar. Gece olduğunda azizi haçın üzerinde bırakıp oradan ayrıldılar. O gece çarmıhın üzerinde bulunan azize bir melek göründü. Önce azizi çarmıhtan indirdi ve ardından tüm yaralarını iyileştirerek ona şunları söyledi:
- Teodoros Tanrı’nın cesur askeri sana selam olsun! Efendimiz senin cesaretini ve inancını gördü ve bu yüzden seni en büyük hediye ile ödüllendirecek. Yarın şehitlik tacını takacaksın!
Teodoros meleğin getirdiği bu habere çok sevinerek Tanrı’ya şükretti. Sabah olduğunda kral iki askere Antiokos ve Patrikios’a gidip azizin bedenini çarmıhtan indirmelerini ve hristiyanların onu bulamamaları için göle atmalarını emretti. O sırada fanatik bir putperest Teodoros yüzünden bütün şehrin Hristiyan olduğunu söyledi. Bu nedenle kraldan izin alan fanatikler onu öldürmek için,azizin halkı eğittiği yere gittiler. Orada askerler tarafından tutuklanan Teodoros halkın tepkisini görünce onlara kesinlikle askerlerin işine karışmamalarını ve onu memleketine gömmelerini istedi. Aziz cesaret içerisinde eğildi ve askerler azizin kafasını kestiler. Azizin vefatından sonra hristiyanlar azizi doğduğu yer olan Efhaita’da ona layık bir şekilde toprağa verdiler. O zamandan sonra bir çok mucize gerçekleşti. Aziz vefatından sonra bir çok kez atının üzerinde kıyafetiyle hristiyanlara cesaret vermek için onlara gözüktü. Aziz Teodoros’un yortusu kilisemiz tarafından her sene 8 Şubat’ta anılmaktadır.
Apolytikion. Ton 4.
Ey Zafer kazanmış Theodor, savaşının doğruluğuyla göksel Kralın göze çarpan bir generali oldun; çünkü iman silahlarıyla hemen savunmaya geçtin ve iblislerin yığılmış saflarını tamamen yok ettin ve zafer sahibi bir yarışçı olarak belirdin ve bu yüzden imanla seni kutlu diye çağırıyoruz.
Kontakion. Ton 2.
İman silahını kuşanmış ve Tanrı’nın sözünü cesaretle bir mızrakmış gibi elinde tutarak düşmanda ölümcül bir yara açtın, Şehitlerin görkemi Theodor, onlarla birlikte Mesih Tanrı’ya hepimiz için dua etmekten vazgeçme.