Öz Ortodoksluk doktrinleri ve emanetleri AZİZ PEDERLERİN SESİ

 

Herkes bir tek can oluvermişti...

EUSEBİUS (KAYSERİ’Lİ) (263-339)

 

 

 


Tek bir vücudun birliği içinde sizlere çağrısı yapı­lan Mesih’in barışı yüreklerinizde taht kursun ve bundan minnettar olun.

Her şeyde alemin kralı olan kadir Allah’a şükredelim, aynı zaman­da ruhlarımızın kurtarıcısı İsa’ya bol bol şükranlarımızı bildirelim. Dıştan gelen kargaşalıklardan uzak sarsılmaz bir iç huzur elde etmek için onunla dua ediyoruz.

Bundan böyle hiçbir bulutun karartamadığı parlak bir gün ışığı, göksel bir ziyanın ışınlarıyla yeryüzündeki İsa’nın Kiliselerini aydınlatıyordu. Bizim cemaatimiz dışında kalanlar bizlere eşit ola­mazlardı; ama Tanrı’nın bize bahşetmiş olduğu nimetlerden dolaylı da olsa faydalanabiliyorlardı.

Bilhassa umudunu İsa’ya bağlamış olan bizler için, tarifi mümkün olmayan tanrısal bir mutluluk içimizi kaplamıştı. Az zaman önce zalimlerin mukaddesata saygısızlıkları yüzünden harap etmiş olduk­ları bu yerlerin, uzun ve öldürücü bir yıkımdan sonra tekrar can­landığını görebiliyorduk. Bu yerler viranelerden göklere kadar yükseliyor, hem de önceki halinden daha görkemli olarak.

Hepimizin arzu ettiği ve beklediği bir gösteriye şahit olabildik; her şehirde açılış törenleri, yani inşa edilmiş kilise açılmadan önceki takdis törenleri. Bütün bunlar için episkoposlar bir araya gelip top­lanıyor, dünyanın her yanından, ta uzaklardan, müminler koşup ge­liyor, değişik halk kitleleri karşılıklı dostluk ifadesinde bulunuyor­lardı, çünkü İsa’nın vücudunun azalan tek vücut halinde toplanı­yorlardı.

Peygamberin kehanetine göre gelecek hakkında şu sözlerde mistik bir şekilde öngörüde bulunuyordu. "Kemikler ve mafsallar birbiri­ne böyle kenetlenecekti" (Hezekiel: 37, 7) ve böylece kahinin sözleri gerçekleşecekti.

Bütün azalarda aynı tanrısal ruh dolaşmakta idi. Herkes bir tek can oluvermişti, imanda bir ve tek ateş yanmaktaydı. Tanrı’yı övmek için bir tek ilahi vardı.

Evet, hakikaten yüksek memurlar için mükemmel bir ibadet, rahip­ler için mükemmel bir kurban ayini, kilise cemaati için Tanrı’ya layık mükemmel bir dini merasimdi. Tanrı’nın kelamını dinleyiş tarzında ve tanrısal mistik ayin usullerinin tatbikinde, ki bunlar Kurtarıcı’ nın çektiği cefaların tarifi mümkün olmayan sembolleri­dir, hep aynı mükemmellik vardı.

Her yaştan kadın ve erkeğin meydana getirdiği bir kalabalık bütün kalbiyle, bütün gücüyle bu duaya iştirak ediyor, şükranlarını sunu­yor ve bütün iyiliklerin sahibi olan Tanrı’yı en büyük coşku ile methediyordu.

              

 

8-2-2011 tarihinde yazéldé.

8-2-2011 tarihinde güncellenmiştir.

SAYFA BAŞINA DÖN