4. LUKA PAZARI 14.10.2018
(Pavlus’tan Titus’a Mektup 3: 8-15)
Luka’nın 6. Pazarı 21.10.2018 (Galatyalılar 2:16-20)
“Artık ben yaşamıyorum Mesih bende yaşıyor” (Ayet 20)
Yukardaki ifade bugün Kilisemizde okuduğumuz
Havari Pavlus’un Galatyalı Hristiyanlara yazdığı mektubundan bir
alıntıdır.
Galatya, Küçük Asya’nın merkezinde bulunan ve
başkenti Ankara olan Roma Imparatoluğu’nun bir eyaletiydi. Havari
Pavlos, elçisel seyahetleri sırasında, orada müjdeyi duyurdu ve
Hristiyan Topluluklar oluşturdu. Kısa bir süre sonra yanlış
öğretmenler bölgede çalışmaya başladı.
Onlar fanatik yahudilerdi; Hristiyanlara kurtulmaları için
sünnet edilmeleri ve Yasa’nın tüm maddelerine uymaları gerektiğini
öğretiyorlardı. Ayrıca, insanların Pavlus'un öğrettiklerini kabul
etmemeleri gerektiğini de ilan ettiler, çünkü o, Mesih'in orijinal
12 Havarisinden biri değildi ve onlara öğrettikleri şey yanlıştı!
Olağan bir sonuç olarak, bu, Galatyalı Hristiyanlar arasında
bir heyecan yarattı.
Ne yazık ki, erkek ve kız kardeşlerim, sadece o
zamanda değil, diğer zamanlarda, hatta günümüzde bile Tanrı için
gayetli olan ancak bilinçli bir gayrete sahip olmayan kişiler
karşımıza çıkar. (bkn.Romalılar 10:2) Havari Pavlus'un kendilerine
tanıklık ettiği gibi, doğru bilgiye sahip olmayan bu insanlar,
kilise topluluğunu fanatizmleriyle rahatsız ederler. Çeşitli
şekillerde, kendilerini Ortodoks inancına yetkili olarak tanıtırlar.
Tüm rahipleri, piskoposları ve Patrikleri bile yargılar ve kınarlar.
Onları Ortodoksluk ve heretiklerin hainleri olarak adlandırmaktan
çekinmezler ve sadece onlarla hemfikir olanları Ortodoksluğun direği
ve dayanağı olarak görürler! Dünyanın dört bir yanındaki Büyük
Kutsal Ortodoks Piskoposların ve Sinodların öğretilerini red ederek,
kendilerini üstün görmek gibi kibirleri var. Bazıları Bir Kutsal
Ortodoks Kilisesi’nden ayrılma noktasına gelip bencillikleri ve
yobazlıklarıyle kendilerini tek gerçek
Ortodoks olarak görmeye başlarlar! O zamanlar Galatya'da olduğu gibi,
günümüzde de bu türden dini köktenciliğin üzücü örneklerini
görüyoruz. Bu yüzden, fanatik kimseler tarafından doğru yoldan
saptırılmamaya özen göstermeliyiz, çünkü böyle birşey bizi Mesih’in
Müjdesi'nin ruhundan uzaklaştırır ve Kutsal Kilisemizden koparır.
Havari Pavlus, bu sahte bağnaz öğretmenlerin yarattığı kargaşalığı öğrenince,
imanlıları sakinleştirmek için bu mektubu Galatyalı’lara yazmaya mecbur kaldı.
Diğer şeylerin yanı sıra, Pavlus; Yahudi Yasası'nın gereklerini yerine
getirmekle İnsan kurtulabilseydi, o zaman Tanrı'nın Oğlu'nun insan olması, bu
kadar küçük düşürülmesi, zulüm görmesi ve nihayetinde bir suçlu olarak çarmıhta
ölmesi gerekmezdi, diyor ve bunun altını çiziyor! Büyük Havari, Hristiyanların
bu gerçeği kavramalarına yardımcı olmak için şu inanılmaz ifadeyi kaleme alıyor:
“İsa ile çarmıha gerildim; Artık ben yaşamıyorum, ama Mesih bende yaşıyor
”(2:20). Bu sözlerle Havari Pavlus Galatyalılara şöyle demek istiyor: Benim
öğrettiğim şey benim değil; İsa'dan aldım ve sadece size naklediyorum. Kendi
isteğim öldü ve Tanrı'nın isteği hayatımı yönetir. Kalbimi İsa Mesih'e, Rabbim
ve Tanrım'a açtım ve O, içime yerleşti. Mesih ne isterse, ben yaparım; Bana ifşa
ettiklerini öğretirim. Yani size öğrettiğiklerim şeylere mutlak güvenininiz
olsun. Sizi kurtaracak olan şey, kuralların veya yasaların gözetilmesi değil,
gerçek Tanrı olan İsa Mesih'e iman, bağlılık, sevgi ve itaattir. Havari şunu da
ekliyor: “Şimdi bedende sürdürdüğüm yaşamı, beni seven ve benim için kendini
feda eden Tanrı Oğlu’na imanla sürdürüyorum.” (ayet 20).
Erkek ve kız kardeşlerim, ateşli Havari Pavlus'u Mesih'e olan
bağlılığında taklit edelim. Onun gibi kalplerimizi açalım ki, Mesih
gelip içimizde yaşasın. Hayatımızın dümenini Mesih’e teslim edelim
ki her hareketimizi O yönlendirsin. Kendi isteğimizi
Mesih'in iradesine bağlayalım. O ne istiyorsa biz de aynısını
isteyelim. Bizi sevdiğinden dolayı çarmıhta ölen Tamamen Alim Mesih
Tanrımız daima kendi yararımız için bize doğru yolda rehberlik
edeceğinden emin olalım. Amin.
|