Hıristiyanlık âleminde Antakya’nın önemi büyüktür. Yeruşalem(Kudüs) Kilisesinden sonra en eski kilisedir. Zira Mukaddes Kitap (Yeni ahit-resullerin işleri) Antakya’nın önemi zikredilmiştir. Kudüsten sonra ikinci merkez sayıldığı için Antakya Patrikliğine “Ana Kilise” denir. İlk Kilise olarak imana önem vermekte idi.
Rabbe imanların haberi, Yeruşalimde’ki Kiliseye ulaştı. Bunun üzerine imanlılar Barnaba’yı Antakya’ya gönderdiler. Kutsal Ruh’la ve imanla dolu, iyi bir adam olan Barnaba, Yaruşalem’den Antakya’ya gelip Tanrı lütfunun meyvelerini görünce sevindi. Herkesi candan ve yürekten Rab’be bağlı kalmaya özendirdi. Sonuç olarak Rab’be daha birçok kişi kazanıldı. Sonra Barnaba Saul’u (Pavlus) aramak için Tarsus’a gitti. Onu bulunca oradaki imanlılar topluluğuyla bir araya gelerek büyük topluluğu eğittiler. Mesih imanlılarına ilk olarak Antakya’da Hıristiyan adı verildi.(Elçilerin işleri 11:22-26)
Antakya Kilisesi büyümeye başlamış ve imanlıları çoğalıyordu. Zira Petrus ve Pavlusun Antakya Kilisesine verdikleri talim(eğitim)resuller topluluğundan ve kurtarıcı bir eğitim idi. İki resul Barnaba ve Pavlus 42.miladi yılında Antakya Kilisesini tesis etmişlerdi. 45-53 miladi yılları arasında olan 8 yıl Petrus tarafından yönetilmiştir. Daha sonra Petrus şehit edilmiştir.(M.S.66-67) Aziz Pavlus ise yine Roma İmparatoru Neron tarafından başı kesilerek şehit edilmiştir.
Elçilerin İşleri (11-26)’e göre Antakya Kilisesine ilk olarak Hıristiyan Kilisesiadı verilmekle beraber imanlılarına da Hıristiyan adı verildi. Bu da büyük bir övünme kaynağıdır.
Antakya Patriliği; İstanbul (Fener)patrikliği, Yaruşalem(Kudüs) Patrikliği ve İskenderiye(Mısır) patrikliği ile birlikte Ortodoks patrikhanelerinin ilk dört en önemli Patrikhanelerindendir.
1098 miladi yılında Antakya Frengiler tarafından hücuma uğramıştı. Büyük belalara sahne olmakla beraber 1268 yılında Zaher Baybars’ın eline yenik düşmüştür. Bu sıralarda Antakya patrikleri Konstantina (İstanbul) da ikamet etmekteydi ve Kutsal Antakya Kürsüsü 1342’ye kadar Küçük Asya’da bir yerden bir yere dolanıyordu, böylece beş patrikten sonra Şam’a intikal etti (1343). II.Iğnatios Şam’da ilk ikamet eden Antakya Patriği olmuştur.
1- Osmanlı İmparatoru 2. Mahmut Antakya’da yaşayan Ortodoks cemaati için Antakya naibine (kadı vekiline fermanlar yollamıştır.(1835 – 1837 – 1841yıllarında) Metropolit ve papazların ibadetlerinde zorluk çıkarılmaması, vefat eden kişilerin defin işlemleri konusunda baskı altına alınmamaları hakkında fermanlar yollanmıştır.
2- Antakya Kilisesi Mısır Bilal -Al Şam hükümranlığı zamanında Mohammed Ali oğlu İbrahim Paşa’nın izini ile 1833 yılında inşa edildiğinde, Junayne (bahçe)mevkinde tahtadan yapılmış basit bir bina idi. Antakya Kilisesi daha sonra genel temel yola bakan yüksek bir mevkide beyaz taştan inşa edilmiş ve çok geniş bir saha ile çevrili olmakla beraber, sahanın etrafında bazı basit binalar vardır. Kilisenin ön yüzü 70x70 cm2’li şekilde iki sütun üzerine oturtulmuştur. 1862 yılında ölen Mihail adında genç adam için sol sütun üzerinde 2 m. Yüksekliğinde taş üzerinde 12 satırlık bir şiir nakış edilmiştir. Zira anne ve babası kilisesiçok büyükbir malı ve parayı hibe ettikleri için ölen oğullarının hatırasına bu şiir yazılmıştır.
3- Kilisemizin yapılışı ve mimarisi hakkında bir bilgi sahibi olunmamakla beraber, ahşaptan yapılan kilisemiz 1872 yılındaki depremle yıkılmış ve yanmıştır. Yanmasının nedeni yere dökülen yağ kandillerinin ahşap mimariyi tutuşturmasıdır. Şimdiki Kilise, yanmış olan Kilisenin yerine yapılmış taş yontusu ustalığının Bizans mimari tarzının çok iyi bir örneğidir. Patrikhane merkezi olması dolayısıyla, Antakya Azizler Petrus ve Pavlus Katedrali Doğu Ortodoks Kilisesinin en büyük ve en güzelidir. Bizans imarına uygun olarak inşa edilmiştir. Ancak 1872 yılındaki depremde büyük zarar görmüş, Rus mühendislerin etkisi ve yardımı ile tekrar inşa edildiğinde Rus imar tarzını birazalmıştır. Kilisenin yapımı 1900’lü yıllara doğru tamamlanmıştır.
4- Kilisenin üç holü (Salon) ve üç kraliyet kapısı vardır. Batıdan kadınlara ait iki kat ve üç kapı vardır. (Batı- Kuzey –Güney)
5- Kilisenin içi on sütun üzerine oturtulmuş olup, eski ahitte Tanrının Musa Peygambere gönderdiği on emir anlaşmasını simgelemektedir.
6- Kilisenin iç ana bölümünün sağında yer alan Patrik kürsüsü, Patrik yada episkoposların ayin törenini yönettiği yerdir. Kürsüde Mesih İsa’nın ikonası bulunur. Töreni yöneten Patrik yada episkopos Mesih İsa’yı simgeler.
7- Patrik kürsüsünün yanında ve karşısında, konuk olan ve tören kılmayan dinsel kişilere ait oturma yerleri ve bunların yanında dinsel ilahileri seslendiren psaltilere (ilahi okuyucu)ait yerler bulunur.
8- Törenin kılındığı bölüm,Kilisenin iç ana bölümünden ikona duvarıyla (ikonastasis) ile ayrılmıştır. Bu bölüm Kiliseye hizmet eden kişilere aittir.İkonastasisin üç ana iki yan kapısı bulunur. Ana ve büyük kapılardan üç aşamalı dinsel kişiler (Episkopos,Peder ve Peder Yardımcıları), yan kapıdan ise mum taşıyıcılar geçer.
9- İkonastasisin iç tarafında, üstünde son akşam yemeği töreni (ayin)kılınan sunak bulunur. Sunağın üstünde kutsal emanetler, iki mum şamdanı, haça gerilmiş İsa bulunur.
10- Sunağın arkasında tören kılan episkoposun tahtı bulunur.
11- Kilisenin iç ana bölümünün solunda, diyakonun (Peder Yardımcısı), Kutsal İncil’i okuduğu antika taştan yapılmış İncil Kürsüsü(Merdivenli Yapı) bulunmaktadır.
12- Kilisedeki kubbe gökyüzünü simgelediğinden dolayı, her şeye kadir (Pandokrator) İsa’yı anımsatır. Kubbede bulunan oniki pencere Mesih İsa’nın havarilerini simgelemektedir.
13- Kilisenin heykel bölümünde antika tepsi ve kase vardır. Antika gümüş üzerinde inci işlemeli şahaser bir bardak kapağı ve tepsisinden ibarettir.
14- Kilisede bulunan antika ikonalar ise Bizans, Rus ve Suriye menşeilidir. Ayrıca antika taştan yapılmış Taufe Curunu (Vaftiz Kuyusu) vardır. Suyu ise rahiplere ait kilisenin altında bulunan mezarlığa dökülmektedir.
15- Kilisemizin Dış Kapısı Sultan Abdulhamid’in himayesinde Patrik Meletiyos Dumani tarafından 1900 yılında inşa ettirilmiştir.
16- Kilisenin çanı 1931 yılında bindirilmiş olup 1986 yılında onarım görmüştür.
17- Katedralin kuzeyinde 1911 yılında Patrik IV.Gregorios zamanında yapılmış olan Ruhban Okulu şimdilerde karşılama salonu olarak kullanılmaktadır.
18- Katedralin kuzeyinde 1999yılında Patrik Iğnatios IV zamanında yapılanmış ve onun adını taşıyan salon, başsağlığı ve toplantı salonu olarak kullanılmaktadır.
19- Katedralin doğusunda Kilise Pederlerinin ve Vakıf Mütevelli Heyetinin makam odaları bulunmaktadır.
20- Kilisemiz 2000 yılında 6 ay süren bir çalışma ile restore edilmiştir.
Kilisede sabah (Seher) ve akşam (Günbatımı)duaları yapılmaktadır. Kutsal ayin Pazar günleri olup, ibadet Arapça ve Türkçe dillerinde yapılamktadır.
Bu bilgiler Şam’da bulunan Antakya Ortodoks Patrikhanesi ve Antakya Ortodoks Kilisesinin mevcut olan arşivinden temin edilmiştir.