Öz Ortodoksluk doktrinleri ve emanetleri DÜNYADAKI VE TÜRKIYEDEKI HIRISTIYAN MABETLERI

 

TERK-İ DÜNYA MANASTIRI - HEYBELİADA

Aziz Spiridon Rum Ortodox Kilisesi ve Manastırı
Nam-ı diğer Terk-i Dünya Manastır
 
Ęaynak:  http://www.kartonsan.com.tr/pdf/paylasim/PAYLASIM08_3.pdf

 

 

Yol arkadaşımla birlikte adanın güneybatısına doğru çıkıyoruz. Eski adı Rumca  “bakır” anlamında “Halki” olan ada, uzaktan bakıldığında yere bırakılmış bir  heybeye benzetildiğinden Heybeliada adını almış zamanla. Solumuzdaki çam ormanının serinliğini içimize çekiyoruz, sağımızda, aşağılarda Marmara’nın  mavisi  kıpraşıyor. Büyük tur güzergâhı da olan bu yolun üzerinde, içerlek kaldığı için, daha önceki yürüyüşlerimizde fark edemediğimiz bir manastır olduğunu adanın eskilerinden öğrendik. Kilise, manastır ve şapeller bakımından zengin adanın Çam Limanı Mevkiinde bulunan Terk-i Dünya Manastırı ve Kilisesi’yle birazdan tanışacağız.

Ne bir ev ne bir insanla karşılaştığımız ıssız yol bizi dosdoğru götürüyor ilkin, sonra bir kavis çiziyor. Bir müddet daha ilerledikten sonra sağa kıvrılan patikayı fark edip girişindeki küçük tahta tabelada manastırın adını okuyunca merakımız ve heyecanımız artıyor. Solumuzda, aşağılarda Heybeli’nin en büyük koyu olan Çam Limanı uzanmakta, sağımızda, uzakta yapayalnız Yassıada...

Ağaç gövdelerinin böldüğü mavilikler, kuş cıvıltıları... Çekilme için ne kadar uygun bir yer olduğunu, manastırın adıyla coğrafyanın birbirini tamamladığını anlıyoruz.

    

Toprak yolda attığımız her adımla Terk-I Dünya’ya biraz daha yaklaştığımızı düşünürken dünyayı terk edebilme arzusu bizi de sarıyor. Yürüdükçe anlamlanıyor yol, yürüdükçe anımsıyor gibiyiz, yaklaştıkça biliyoruz nereye gittiğimizi. Bir manastır yapılmış buraya, bu adaya, 1862’de. O yılda, o anda, burada olmayı özlüyoruz. Pembe manastır binasını görür görmez birbirimize gösteriyoruz aynı anda. Demir parmaklıklı kapıyı açıp bahçeye giriyoruz. Ortasındaki oldukça mütevazı, tek katlı eski yapının çift kanatlı beyaz kapısı kapalı, kimse yok gibi... Kendimizi bir buçuk asır öncesinde bir başımıza duyumsuyoruz bir an. Toprağında yetişen sebzeler burada yaşandığını belli ediyor oysa; bahçede koltuklar, ortada bir masa var, üzerinde bir şişe su, içiyoruz... Bir hamak, uzandığımda deniz gökkubbeyle birleşiyor, uyuyorum zamansız, en sonsuz uykulardayım sanki, öyle huzurlu…

  

Manastır’da yaşayan ailenin 11 yaşındaki oğlu Thomas Kebapçıoğlu bize rehberlik ediyor ve anlatıyor: “1862 yılında Arsenios adında bir keşiş tarafından kuruldu. 1894 yılındaki büyük deprem sonucu Terk-i Dünya Manastırı yıkıldı. Ve bir yıl içinde daha büyük bir şekilde yeniden inşa edildi. Bu gördüğünüz ayakkabı Aziz Spiridon tarafından bütün dünyayı gezerken kullanılmış. Bu kilisenin mucizelerine çok inanılır. Kilisenin içinde bulunan bastonlar da bunun ispatıdır; bundan yirmi sene önce bastonla gelen bir adam yürüyerek (bastonsuz) geri dönmüştür. Bunun gibi mucizeler kilisemizde çok yaşanmıştır.” Thomas zeki ve sıcakkanlı bir çocuk, ziyaretçileri bilgilendirmekten mutlu oluyor. Biraz da mahcup bir ifadeyle bildiklerini bizimle paylaşıyor; orada oluşu Thomas’ın bizim için bir şans...

  

Binanın hemen girişindeki mum yakılan küçük bölmenin açıldığı bir koridor bizi genişçe, boş bir salona götürüyor, oradan da Kilise’ye giriyoruz. Küçük ama ikonalar bakımından oldukça zengin bir ibadet yeri burası, Hz. Meryem’in, Aziz Spiridon’un ve Hz. İbrahim’in ikonaları hemen dikkat çekiyor. Agios Spiridon Manastırı, Arsenios adında bir keşiş tarafından kurulmuş. Bu şirin manastır aynı zamanda bahsedilen keşişin ismiyle de anılıyor. 1862 yılında Fener’deki Aynaroz Manastırı’na bağlı bir Metohion’da keşiş adayı olarak görev yapan Arsenios, Heybeliada’nın Çam Limanı’nda Peder Efstatios çevresinde maneviyatına inanmış birçok kişinin yaşadığını öğrenince onun yanına yerleşmiş ve burada beş sene yaşadıktan sonra 1868 yılında aynı mevkide sade bir kulübe inşa etmiş.

Kısa bir müddet sonra zamanın zengin Rum ailelerinden Yeorgios Zarifi’nin, Başrahip Antimos Mazaraki’nin (zamanın Meryem Ana Manastırı’nda – bugünkü Deniz Lisesi) ve yardımcısı Papavasili’nin katkılarıyla o taşlık bölgeyi düzleterek güzel bir kilise, iki oda ve bir çardak inşa etmiş. Aynı zamanda buraya sarnıç ve kuyular açmış. Bu sakin yerde İstanbul’dan ve diğer Prens Adaları’ndan gelen müminleri kabul etmiş.

    

Manastır ve müştemilatı 1894 yılındaki depremde yerle bir olunca Arsenios zamanın zengin ada yazlıkçıları, sakinleri, arkadaşları ve tanıdıkları sayesinde bu ibadet yerini daha da büyülterek kısa bir zaman içinde yeniden inşa etmiş. Osmanlı Sultanı II. Abdülhamit, Arsenios’un namını duyunca manastırın kurulması için 200 altın bağışta bulunmuş. Kudüs Patriği Nikodimos, Kostaki Antopulos Paşa, Rus Büyükelçisi Melindof, Konstantin İliaskos ve Rıza Paşa da bağışta bulunmuşlar. 2 Şubat 1906 yılında hayata gözlerini yuman Arsenios görkemli bir cenaze töreniyle kilisenin kuzeyine defnedilmiş. 1913 yılında ise naaşı kendi vasiyeti üzerine Kutsal Masa’nın (Ayinin yapıldığı kutsal mekân) altında bulunan bölmeye konulmuş. En son arzusu buymuş.

Onun yerini alan rahip Sofronios, ikona sanatıyla uğraşıp yıllarca bu mütevazı manastırda yaşamış. Sofronios’tan sonra manastır 1880 yılında Kapadokya bölgesinin Kayseri şehrinde doğan ve Zincirdere’deki Papaz Okulundan mezun olan Peder Kiprianos Stilyanidis tarafından yönetilmiş. 1964’te, anılan kişinin ihtiyarlık yıllarında, manastıra hırsızlar girmiş. Birçok değerli eşyayı çalmışlar, kendisini feci şekilde yaralamış ve kaçmışlar. Peder Kiprianos kısa bir müddet sonra acılara dayanamayarak vefat etmiş. Bundan sonra manastırın yönetimini Klavdiupoleos Piskoposu Andreas Pandoleos üstlenmiş ve tüm mekânın restorasyonunu yapmış. İstanbul’daki Rum cemaatin azalması sebebiyle devamlı bir rahip bulunamadığından Terk-i Dünya Manastırı’nda yalnız yaz aylarında (Haziran ortalarından Eylül sonuna kadar) her hafta Perşembe günleri ayin yapılıyor. Manastır, kış aylarında da (pazar günleri hariç) ziyarete açık, çünkü burada ikâmet eden bir aile yaşıyor. Manastır İstanbul Rum Patrikhanesi tarafından yönetilmekte ve doğrudan oraya bağlı. Bugünkü yönetimini Moshonision Metropoliti Apostolos Daniilidis üstlenmiştir. Her yıl Aziz Spiridon’un ölüm yıldönümü olan 12 Aralık’ta İstanbul Rum Patriği I. Bartolomeos Hazretlerinin katılımıyla Manastır’da ayin yapılmakta. Ayrıca, Aziz, mucizelerinden bir tanesinin de yıl dönümü olan 13 Temmuz’da, burada yapılan bir ayinle anılmakta.

 

12-12-2010 tarihinde yazéldé.

30-10-2012  tarihinde güncellenmiştir.

SAYFA BAŞINA DÖN