Mesih'in görünümünün değişmesi (metamorfoz), Ortodoks Kilisesi'nin büyük bayramlarından biri olup 6 Ağustosta kutlanır.
Mesih, öğrencilerinden Petrus, Yakup ve Yuhanna'yı yanına alarak Tabor Dağı'na çıktı. Orada iken öğrencilerinin gözleri önünde Mesih'in görünümü değişip görkemli bir parlaklığa büründü. İlyas ve Musa belirerek Onun ile konuşmaya başladılar. Öğrenciler şaşırıp büyük korku yaşadılar.
Bu olay Mesih'in Tanrılığını göstermektedir; öyle ki, Mesih'in göğe yükselişinden sonra öğrencileri O'nun Baba Tanrı'nın parlak yüceliği olduğunu ve acı çekerek ölmeyi kendi isteği ile kabul ettiğini anlayabileceklerdi. Metamorfoz aynı zamanda bizlerin de Tanrı ile bütünleşme (theosis) olasılığımıza işaret etmektedir.
Mesih'in görünümünün değişmesi, Gregory Palamas ile Calabria'lı Barlaam arasında dinsel bir tartışmaya neden olmuştur. Barlaam, Mesih'den parlayan ışığın yaratılmış olduğunu iddia ederken Gregory, Tanrı'nın yaratılmamış ışığını algılayabilmeleri için öğrencilere kayra verildiğini savunmuştur. Bu ise Gregory'nin, Tanrı'yı özünde tanıyamasak da O'nu kendisini açıkladığı ölçüde enerjileri aracılığıyla görüp anlayabileceğimiz yolundaki temel argümanını desteklemiştir.
Mesih'in görünümünün değişmesi ile ilgili Kutsal Kitap anlatımları: Matta 17:1-8, Markos 9:2-9, Luka 9:28-36 ve 2. Petrus 1:16-19.
Bayramın kutlanması:
Yortu gününün arifesinde Büyük Akşam duaları okunur ve yortu sabahı geleneksel olarak Sabah Duası sonrasında Altınağızlı Eren Yuhanna'nın tören düzeninde Kutsal Ayin kutlanır.
Akşam Duası şu okumaları içerir: Mısır'dan Çıkış 24:12-18, 33:11-23, 34:4-6, 8; 1. Krallar 19:3-9, 11-13, 15-16. Sabah duasında ise Luka 9:28-36 okunur. Kutsal Ayindeki okumalar ise 2. Petrus 1:10-19 ve Matta İncili 17:1-9'dur.
Mesih'in görünümünün değişmesinin Yahudilerin Çardak bayramı sırasında gerçekleştiğine ve böylece bu olayın Kilise'de kutlanmasıyla söz konusu Eski Antlaşma bayramının yerini aldığına inanılır. Metamorfoz 6 Ağustosta, yani Çarmıhın Yüceltilmesi bayramından 40 gün önce kutlanır. Petrus, Yakup ve Yuhanna'nın, kendileri uğruna acı çekecek kişinin kimliğini görmek için Mesih henüz çarmıha gerilmeden metamorfoza tanık olmaları gibi; Kilise de imanlıların Mesih'in görevini ve O'nun gönüllü olarak acı çektiğini anlamalarına yardımcı olmak amacıyla bu iki bayramı zamansal açıdan bağlantılı kılmıştır.
Mesih'in görünümünün değişmesi bayramı bir zamanlar Paskalya'ya hazırlık devresinde kutlanıyordu; ancak tövbe ve yas devresi için fazla sevinç içeren bir bayram olarak değerlendirilmiş olabilir. Metamorfoz bayramı hakkında öğreti veren Aziz Gregory Palamas şimdi Paskalya devresindeki bir pazar günü anılmaktadır.
Gelenekler:
Yunanistan ve Romanya'da hasat mevsimi geleneksel olarak Metamorfoz Bayramı ile başlamaktadır. Özellikle üzüm 6 Ağustos tarihinden itibaren yenmektedir. Bazı Kilise topluluklarında bayram gününde hasadın ilk üzümü takdis edilerek inanlılara dağıtılmak amacıyla Kiliseye getirilmektedir.
Bayramın Tanrıbilimsel anlamı:
Rab, öğrencileri ile konuşurken sadece kendi acılarından, çarmıhından ve ölümünden bahsetmemiş; ayrıca öğrencilerinin yakın zamanda yaşayacağı işkence ve sıkıntılardan da söz etmiştir. Tüm bu kötülüklerin gerçekleşmesi yakın olduğu halde öğrencilerin sahip olmayı ümit ettikleri iyiliklerin yaşanmasına henüz zaman olduğundan Kurtarıcımız, sonuna kadar dayananlar için hazırlanmış yüceliğin gerçekliğini açık ve net bir biçimde göstermeyi arzulamıştır. Bu sebeple bundan kısa bir süre önce verdiği sözü yerine getirerek (“Size doğrusunu söyleyeyim, burada bulunanlar arasında, İnsanoğlu'nun kendi egemenliği içinde geldiğini görmeden ölümü tatmayacak olanlar var” Matta 16:28), öğrencilerinden önde gelen üç tanesini yanına alıp Tabor Dağı'na çıkmış ve bu dağda O'nun görünümü değişmiştir. Yüzü güneş gibi parlamış ve elbiseleri ışık kadar beyaz olmuştur. Bu muhteşem ışık parıltısıyla birlikte aniden peygamberlerin zirvesi sayılan Musa ve İlyas belirmiş ve Rab ile O'nun yakında gerçekleşecek ölümü hakkında konuşmaya başlamışlardır. Mesih'in huzurunda saygılı kullar olarak görünüp O'nun hem ölülerin hem de dirilerin Rabbi olduğunu göstermişlerdir; çünkü Musa yüzlerce yıl öncesinde ölmüştü ve Hades'ten (ölüler diyarı) geldi, İlyas ise diri olarak kaldırıldığı gökten indi. Kısa bir süre sonra parlak bir bulut onların üzerine göle salmış ve öğrenciler, Mesih'in vaftizi sırasında Ürdün Nehri'nde duyulan ve Mesih'in Tanrılığına tanıklık eden aynı sesi duymuşlardır: “Sevgili Oğlum budur, O'ndan hoşnudum. O'nu dinleyin!” (Matta 17:5)
Bunlar bu bayramda kutlanan gerçekten Tanrı'ya layık mucizelerdir ve doğru kişilerin gelecekteki durumuna işaret eden önbildiriler niteliğindedir. Kurtuluşa ereceklerin sahip olacağı yücelik hakkında konuşan Rab şöyle demiştir: “Doğru kişiler o zaman Babalarının egemenliğinde güneş gibi parlayacaklar” (Matta 13:43). Bu yüzden bu bayramda söylenen Kontakion ilahisi azizlerin payına düşecek yüceliğin sürekli hatırlanması amacıyla Typica töreninde her gün (büyük bir yortunun olmadığı günlerde) okunur. Geleneğe göre, Rabbin görünümünün değişmesi O'nun çarmıha gerilmesinden 40 gün önce yaşanmıştır; işte bu sebeple Metamorfoz Bayramı, Kutsal Çarmıhın Kaldırılması Bayramından (14 Eylül) 40 gün önce kutlanmaktadır.
Apolytikion: Dağda görünümün değişti, ey Mesih Tanrı ve öğrencilerine, onların anlayabileceği ölçüde, yüceliğin ilan edildi. Tanrı-doğuran'ın duaları aracılığıyla biz günahkarları da sonsuz ışığınla aydınlat. Ey ışık veren, övgüler olsun Sana!
Kontakion: Dağda görünümün değişti, ey Mesih Tanrı ve öğrencilerin, anlayabildikleri ölçüde, Senin yüceliğini gördüler; öyle ki Seni çarmıha gerilmiş olarak gördüklerinde kendi isteğinle ölümü seçtiğini anlayabilsinler ve Senin gerçekten Baba'nın görkemli parıltısı olduğunu tüm dünyaya ilan edebilsinler.
BAYRAMA ÖZGÜ İKONA
Mesih’in görünümünün değişmesi bayramına özgü ikonada Mesih, bademsi bir çemberin içinde ve hükmedici konumda görünen merkez figürdür. Net bir biçimde ikonanın görsel ve Tanrıbilimsel merkezinde yer almaktadır. Sağ eli kutsama amacıyla havada olup, sol elinde ise bir kitap tomarı bulunmaktadır. Parlak beyaz, altın ve mavi renklere sahip bademsi çember, Tanrısal görkemi ve ışığı temsil eder. Mesih’in başını çevreleyen halede Grekçe’de VAR OLAN anlamına gelen sözcükler yazılıdır.
İlyas ve Musa, Mesih’in sağ ve sol tarafındaki iki ayrı dağ zirvesinde ayakta durmaktadırlar. Sağ ellerini Mesih’ten şefaat ister biçimde yukarı kaldırmış olarak O’nun önünde saygıyla eğilmektedirler. Altınağızlı Eren Yuhanna, Eski Antlaşma’nın bu iki iman babasının belirmesini üç farklı gerekçeyle açıklamıştır. Ona göre, Musa ve İlyas Kutsal Yasa’yı ve peygamberleri temsil etmektedir (Musa, Tanrı’dan Kutsal Yasa’yı almıştı ve İlyas büyük bir peygamberdi), hem İlyas hem de Musa, Tanrı ile ilgili görümler yaşamıştır (Musa Sina Dağı’nda, İlyas ise Karmel Dağı’nda) ve Musa ile İlyas dirilerin ve ölülerin (İlyas, ateşten bir savaş arabası tarafından göğe alındığı için dirilerin; Musa ise ölümü tattığı için ölülerin) temsilcisi olmuştur.
Mesih’in aşağı tarafında ise metamorfoz olayına verdikleri tepki duruşlarıyla ifade edilmiş olan üç havari bulunmaktadır. Yakup, elleriyle gözlerini örtmüş bir şekilde ters yöne sırt üstü düşmüştür. Ortada duran Yuhanna, yüzükoyun yere kapanmıştır. Petrus ise diz çökmüştür ve üç adet çardak kurma isteğini iletme amacıyla sağ elini Mesih’e doğru kaldırmıştır. Mesih’in görünümünün değişmesinin havariler üzerindeki dramatik etkisinin anlatılması amacıyla, havarilerin elbiseleri dağılmış ve düzensiz olarak tasvir edilmiştir.
Metamorfoz yortusunun ikonası dikkatimizi bu önemli olaya ve özellikle Mesih’te belirgin hale gelen Tanrısal yüceliğe yönlendirmektedir. Bu olay Rabbimizin görevinin son derece önemli bir döneminde, yani Yeruşalim kentine doğru yola çıkmasından önce, gerçekleşmiştir. Mesih, bu olaydan kısa bir süre sonra aşağılanacak, acı çekecek ve çarmıh üzerinde ölecekti. Buna rağmen, yakında yaşanacak sıkıntılara karşı güçlendirilmeleri amacıyla öğrencilere dirilişin ışığı gösterilmiştir.
Bu bayram ayrıca Rabbimizin büyük ve görkemli ikinci gelişine ve tüm yaratılışın görünümünün değişerek ışıkla dolacağı zamana, yani Tanrı’nın Krallığının gerçekleşmesine işaret etmektedir.
Kutsal Ayinde Okumalar
Elçisel Mektup: 2 Petrus 1:10-19
Bunun için ey kardeşler, çağrılmışlığınızı ve seçilmişliğinizi kökleştirmeye daha çok gayret edin. Bunları yaparsanız, hiçbir zaman tökezlemezsiniz. Böylelikle Rabbimiz ve Kurtarıcımız İsa Mesih'in sonsuz egemenliğine girme hakkı size cömertçe sağlanacaktır. Bu nedenle, her ne kadar bu şeyleri biliyorsanız ve sahip olduğunuz gerçekle pekiştirilmişseniz de, bunları size her zaman hatırlatacağım. Bu bedende yaşadığım sürece, bunları hatırlatarak sizi gayrete getirmeyi doğru buluyorum. Rabbimiz İsa Mesih'in bana bildirdiği gibi, bedenden ayrılışımın yakın olduğunu biliyorum. Ben bu dünyadan göçtükten sonra da bunları sürekli hatırlayabilmeniz için şimdi her gayreti göstereceğim. Rabbimiz İsa Mesih'in kudretini ve gelişini size bildirirken uydurma masallara başvurmadık. O'nun görkemini kendi gözlerimizle gördük. Mesih, yüce ve görkemli Olan'dan kendisine, «Benim sevgili Oğlum budur, O'ndan hoşnudum» diye gelen sesle, Baba Tanrı'dan onur ve yücelik aldı. Kutsal dağda O'nunla birlikte bulunduğumuz için gökten gelen bu sesi biz de işittik. Böylece peygamberlerin sözleri bizim için daha da büyük kesinlik kazandı. Gün ağarıp sabah yıldızı yüreklerinizde doğuncaya dek, karanlık yerde ışık saçan çıraya benzeyen bu sözlere kulak verirseniz, iyi edersiniz.
İncil: Matta 17:
Altı gün sonra İsa, yanına yalnız Petrus, Yakup ve Yakup'un kardeşi Yuhanna'yı alarak yüksek bir dağa çıktı. Orada, gözlerinin önünde İsa'nın görünümü değişti. Yüzü güneş gibi parladı, giysileri ışık gibi bembeyaz oldu. O anda Musa'yla İlyas öğrencilere göründü. İsa ile konuşuyorlardı. Petrus İsa'ya, «Ya Rab» dedi, «burada bulunmamız ne iyi oldu! İstersen burada üç çardak kurayım: biri sana, biri Musa'ya, biri de İlyas'a.» Petrus hâlâ konuşurken, parlak bir bulut birden onları gölgeledi. Buluttan gelen bir ses, «Sevgili Oğlum budur, O'ndan hoşnudum. O'nu dinleyin!» dedi. Öğrenciler bunu işitince, dehşet içinde yüzüstü yere kapandılar. İsa gelip onlara dokundu, «Kalkın, korkmayın!» dedi. Başlarını kaldırıp bakınca İsa'dan başka kimseyi göremediler. Dağdan inerlerken İsa onlara, «İnsanoğlu ölümden dirilmeden önce, gördüklerinizi kimseye söylemeyin» diye buyurdu.