Sevgili dostlarım, bugün yaklaşık 2000 yıldan beri ve her sene olduğu gibi, rabbimizin ve kurtarıcımızın noel bayramını kutlamaktayız.

Kurtarıcımız, bizlere pahası biçilmeyen bir hediye armağan etti, tek oğlunu bizlerin kurtuluşu için göklerden yeryüzüne gönderip, ebediyen bakire olan Meryem den kurtuluşumuz için beden almıştır.

Tanrı bizlerin kurtuluşu için bizim gibi insan oldu, öyleki biz günahlı insanlar ona iman edip tanrısallaşalım. Tanrı bizlere bu pahası biçilmeyen hediyeyi armağan etti, lakin bizler tanrıya nasıl bir armağan takdim ediyoruz?

Tanrı göklerden inip kurtuluşumuz için ceset aldığından beri, insanların kalplerinde  yeniden doğması için mekan aramaktadır. Lakin onu karşılayıp kabul etmeye hazır insan varmıdır?

Bu dünyada tanrımız çeşitli kalplere rastlayacaktır, lakin hangisini seçecektir? İçinde hiç ısı olmayan kar gibi donmuş kalplere rastlayacaktır. Çünkü o kalpler ne duayı, ne orucu nede tanrıyı bilir bu yüzden tanrıyı kabul etmeye hazır değildir.

Tanrımız gene aramaya devam eder ve bir kaya parçası gibi sert ve kuru kalplere rastlar. Çünkü o kalpler sevginin ne olduğunu bilmez, ve hayır işlemenin bu dünyanın güzelliklerine renk kattığının farkında olmazlar ve bu yüzden tanrımızın o insanların kalplerinde doğmasına izin vermezler

Ve nihayet en sonunda tanrımız, oruç tutan, dua eden, insan sevgisine değer veren ve kutsal kilisesinin kurallarına saygı gösteren ve aralıksız her hafta olmak üzere kominyon alıp bu kutsal kominyonla şeytanın her türlü tuzaklarından kurtulan iyi niyetli insanlara rastlayacak tır, ve emin olun ki o temiz kalplerde ebediyen ikamet edecektir.

Sevgili dostlarım, bayram münasebetinde bütün insanlar en pahalı ve en güzel elbiseleri satın alır, ve birbirinden lezzetli yemekler yapar, lakin ardımızda olan milyonlarca yetim ve fakirleri de unutmamamız gerekir. Bence en büyük bayram nedir biliyormusunuz? Bir yetimin yada fakirin, yüzüne gülümseyip onun sürekli akan göz yaşlarını kurutmaktır. En büyük sevap ve bayram budur.

Eskiden tabiat Mesihi kendi kurallarına göre karşıladı, yıldızlar gök yüzünü aydınlattı, melekler ona ilahiler söyleyerek, hayvanlar onu ısıtarak, gök bilimcileri ona hediyeler vererek ve cobanlar ona secde kılarak tanrıyı karşiladı.

Ama biz insanlar kalbimizin mağarasını ona yenı bir kundak gibi hazırlayıp, sevgi, yardım, şefkat, oruç ve dua ile karşılamamız gerekir. Öyle ki melekler gibi haykıralım , EN YÜCELERDE RABBE İZZET, YERYÜZÜNDE SELAMET VE İNSANLARA SEVİNÇ OLSUN AMİN.   

 

PEDER DİMYAN YAKUPOGLU.