İÇİNDEKİLER
HAVARİLRİN
ÖĞRETİSİ’NİN
İÇERİĞİ NEDİR?
İLK
HIRİSTİYANLAR
Birinci Bölüm:
iki yol
Yaşam yolu
İsa bize ne
dedi?
Buyruklar
Bir bilgenin
Öğütleri
Yumuşak başlı ve
alçak gönüllü ol
Başkalarıyla
Paylaşma
Aile Yaşamı
Yaşam yolundan
çıkarılacak ders
Ölüm yolu
İki yoldan
çıkarılacak
dersler
BİRİNCİ BÖLÜM
AÇIKLAMALARI
İkinci Bölüm:
Hıristiyan
toplumunun
yaşama biçimi
1- Hıristiyan
yaşamının önemli
anları
Vaftiz
Hafta arasındaki
oruç
Dua
Sofrada Tanrı’ya
şükretmek
Yemekten Önce
Yemekten Sonra
2- Pratik
kurallar
Havariler
Peygamberler
Geçerken uğrayan
Hıristiyanları
nasıl ağırlamalı
Elde ettiğiniz
ilk mahsulü
peygamberlere
verin
İKİNCİ BÖLÜM
AÇIKLAMALARI
Üçüncü Bölüm
Pazar toplantısı
Episköpos ve
diyakonların
seçimi
Uyanlarınızı
sevgiyle yapın
Rabbin dönüşünü
bekleyin
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
AÇIKLAMALARI
HAVARİLERİN ÖĞRETİSİNİN İÇERİĞİ
NEDİR ?
“On iki Havarinin Doktrini” adlı
küçük kitap
aşağı yukarı İnciller kadar eski
bir
kitaptır.
Bu kitabı iyi anlayabilmek için,
ilk Hıristiyan topluluğunu iyi
bilmek gerekiyor.
İLK HIRİSTİYANLAR
Kilise Kudüs’te doğdu.
İsa'ya inananların hepsi
Yahudi’ydi.
Kutsal Ruh'un inişinden sonra,
tapınakta dua etmeye,
Yahudi adetlerine saygı
göstermeye devam ettiler.
Ancak, İsa'nın ölüler arasından
dirilerek
Her şeyi değiştirdiğini
biliyorlardı.
İşte onun içindir ki, İsa'ya
inananlar birlikte dua etmek,
on iki havarin öğretisini
dinlemek
ve “ekmeği bölmek” yani
Evkaristiya ayinini yapmak (El.
iş. 2,42),
için evlerde toplanıyorlardı.
Yahudi ileri gelenleri önceleri
İsa'ya inananları kabul ettiler.
Onları bir mezhebin üyeleri
olarak gördüler.
Ancak kısa bir süre sonra onlara
amansızca saldırmaktan geri
kalmadılar.
Stefan'ı taşa tutarak öldürdüler
(El iş. 7,64).
Stefan İsa'ya inananlardan
sorumlu Yunanca bilen biriydi.
Onun ölümünden sonra yetkililer,
yabancı ülkelerden gelmiş,
Yahudi kökenli ve Yunanca
konuşan İsa'ya inananların
hepsini
öldürmek istediler.
Bunun üzerine yandaşlar Kudüs'ü
ve Filistin'i terk etmek zorunda
kaldılar (EL iş. 8,1)
Onlara “Kötü Yahudiler” dendi.
Kimisi Mısır'a gitti,
kimisi Antakya yöresine yerleşti
(El iş. 11,19).
Kudüs'ten kovulan inanlılar
İsa'nın İyi Haberini Antakya'da
yalnız Yahudilere değil puta
tapanlara da bildirmeye
başladılar.
inanlılara Antakya'da ilk kez
“Hıristiyan” dendi (EL iş.
11,26)
sayıları çoktu aynı zamanda
coşkuluydular.
HAVARİLERİN ÖĞRETİSİ YA DA
DİDAKE
Didake Yunanca bir sözcüktür,
anlamı da “öğreti” demektir.
Bu öğreti kitabı yeni Hıristiyan
olan ilk Hıristiyanlar için
yazıldı
Bu ilk Hıristiyanlar Yahudi
kökenli değillerdi.
Bu küçük kitap çok önemli bir
yapıttır.
Gerçekten de bu itap bize
Hıristiyanlığı kabul eden ilk
atalarımızın
nasıl bir yaşam sürdüklerini
anlatıyor.
Onun içindir ki ilk yüzyıllarda
yaşamış Hıristiyanlar
bu kitaba çok değer verirlerdi.
Hatta bazıları onu “Kutsal
Kitaplar” sınıfına koyuyorlardı.
“Iki Yol” adlı birinci bölümünde
vaftiz olmak isteyenlere
Hıristiyan’ca
nasıl yaşanır, o öğretiliyor.
Sonra vaftiz olanlara, dua
etmekten, oruçtan, vaftizden
ve Evkaristiya'dan söz ediliyor.
En sonunda da kendi
topluluklarını nasıl organize
edecekleri gösteriliyor.
cm
BİRİNCİ BÖLÜM
İKİ YOL
Yahudi olmayanlar Yahudilerin
Tanrı'sına tapınmak
istediklerinde Yahudiler bu
isteğe karşı çıkmıyorlardı.
Bu durumda bu kişilere yeni
görevleri hakkında bilgiler
veriliyordu.
Gerçekten de Tam seçmiş olduğu
halka bir 'Yasa' vermişti.
Yahudiler “İki Yol”’un
öğretisinden yararlanarak
yeni katılanları eğitiyorlardı
Bu iki yol şöyleydi :
Tanrı’ya götüren yaşam yolu,
Tanrı'dan ayıran ölüm yolu.
Başlarda, yaşam yolu ile ilgili
bölümde sadece Sina Dağında
Musa'ya
verilen “Tanrı buyrukları”
bulunuyordu.
Yahudi dininin gereklerini daha
belirgin hale solmak amacıyla
öğreti yavaş yavaş daha da
geliştirildi.
Böylece ilk Hıristiyanlar da
Tanrı sözünü Yahudi olmayanlara
bildirdiler.
İsa'nın İyi Haberini kabul
edenleri
vaftize hazırlamak, onlara
Hıristiyan’ca yaşamayı
öğretmek gerekiyordu.
Yahudi dininden gelerek İsa'ya
inanan ilk kişiler
“İki Yol” adlı kitabın
öğretisinden yararlandılar,
böylece Yahudilerden aldıkları
eğitimin bir bölümünü
koruyabildiler.
Hıristiyanlarca yazılan küçük
bir kitapta
yer alan “İki Yol” öğretisi
Havarilerin öğretisinin
Hıristiyanların ilk kuşağına
kadar çıktığını gösteriyor.
Bununla birlikte, Hıristiyanlar
“İki Yol’dan”
yararlanırken
buna İsa 'hin dağdaki vaazından
bir bölüm alarak eklediler.
Bununla İsa'nın yeni bir şeyler
getirdiğini göstermek istediler.
İsa’nın getirdiği Yasa’nın
Musa'nın getirdiği Yasa'dan daha
çetin
olduğu kesindi.
Havarilerin öğretisi iyi yol
olan yaşam yolu üzerinde
çok duruyor.
Ölüm yolunu ise şöyle bir
geçiştiriyor.
Bir Hıristiyan ölüm yoluna
sırtını çevirmelidir.
İki yol bulunuyor:
Biri yaşam yolu
öteki ise, ölüm yolu.
Bu iki yol arasındaki fark çok
büyüktür.
YAŞAM YOLU
Önce seni yaratan Tanrı'yı
seveceksin;
sonra insanları kendini nasıl
seviyorsan öyle seveceksin.
Kendine yapılmasını istemediğin
kötülüğü başkalarına da yapma.
İşte yaşam yolu budur.
1 - İSA BİZE NE DEDİ ? (1)
Size lanet okuyanlara hayır dua
edin.
Düşmanlarınız için dua edin.
Size kötülük edenler için oruç
tutun.
Sizi sevenleri
severseniz
Ne gibi bir ödül hak etmiş
olursunuz ki:
Tanrı’yı tanımayanlar da bu
kabarcığını yapmıyorlar mi?
Siz, sizden nefret edenleri
sevin.
O zaman düşmanlarınız
olmayacaktır.
Vücudunuzun kötü eğimlerine (2)
(tutkularına) boyun eğmeyin.
Sağ yanağına vuran
birine
öteki yanağını da çevir.
İşte o zaman kusursuz kişi
olursun.
Şeni bir kilometre yol yürümeye
zorlayan biriyle
iki kilometre yol yürü.
Paltonu alan birine gömleğini de
ver.
Biri senden bir şey almışsa, onu
geri isteme.
Buna hakkın yoktur.
Senden isteyene ver ve
karşılığında bir şey isteme.
Gerçekten de, Tanrı babamız
kendi zenginliklerini aramızda
paylaşmamızı istiyor.
Tanrı’nın dediği gibi, veren
insana ne mutlu,
çünkü o kişi her türlü kınamadan
uzak kalacaktır.
Alan kişiye çok yazık.
Bir şeyler alan kişinin
yaşamak için buna ihtiyacı varsa
her türlü kınamadan
kurtulacaktır.
Ama ihtiyacı yoksa Tanrı önünde
bunun hesabını verecektir.
Bunu hangi nedenle ve hangi
amaçla aldığını belirtmesi
gerekir.
O kişi hapse atılarak durumu
incelenecektir.
Son kuruşuna kadar hesabını
vermedikçe oradan çıkmayacaktır.
Sadakanı kime vereceğine iyice
kanı getirene dek
Elinde tut ki, elin terlesin
(4), diye bir özdeyiş vardır.
2 - BUYRUKLAR
Bu 2. bölüm “'Yaşam Yolu”
yazısın hemen artından
geliyordu. Bunlar Musa
Yasa'sının son Tanrı
buyruklarıydı.
Öğretide yer alan öteki
buyruklar şunlardı:
Öldürmeyeceksin.
Bir başkasının kananı
almayacaksın.
Genç bir oğlanla günah
istemeyeceksin.
Önüne gelen her kadınla
yatmayacaksın.
Hırsızlık yapmayacaksın,
büyücülük yapmayacaksın.
Zehirle adam öldürmeyeceksin.
Bir çocuğu kürtajla ya da
doğduktan sonra öldürmeyeceksin.
Başkasının malına arzuyla göz
dikmeyeceksin.
Yaka yere yemin etmeyeceksin.
Kötü konuşmayacaksın.
Sana yapılan kötülüğün aklından
silip atacaksın.
Nasıl düşünüyor, nasıl konuşuyor
isen öyle olacaksın.
Bir öyle bir böyle konuşmak
insanı gerçekten öldüren bir
tuzaktır.
Yalan söylemek ya da hiç bir şey
söylememek için konuşmayacaksın.
Söylediklerin tecrübeye
dayanmalıdır.
Başkalarından fazla şeye sahip
olmayı aramayacaksın.
Başkalarına ait olanı
almayacaksın.
Yalancı, kötü, kendini beğenmiş
olmayacaksın.
İnsanlara karşı kötü tasarıların
olmayacak.
Hiç kimseden nefret
etmeyeceksin.
Kimilerini
uyaracaksın,
kimileri için dua edeceksin,
kimilerini de kendinden çok
seveceksin.
3 - BİR BİLGENİN ÖĞÜTLERİ
Çocuğum, kötü olandan ve kötüye
benzeyen her şeyden sakın.
Öfkelenme.
Öfke gerçekten de insanı
öldürür.
Kıskanç olma.
Kavga arama.
Şiddet kullanma.
Bütün bunlar insana cinayet
işletir.
Çocuğum, kötü arzuların
olmasın.
Kötü arzular gerçekten de insanı
kadınlarla kötü şeyler yapmaya
yöneltir.
Edepsizce sözler etmekten, çok
cüretkar bakışlardan kaçın.
Bütün bunlar insanı başkasının
karısını ya da kocasını
ayartmaya yöneltir.
Çocuğum, kuşların uçuşuna (5)
bakıp da gelecekle ilgili
tahminler yürütmeye
kalkma.
Bu davranış insanı puta tapmaya
götürür.
Büyük sözler söyleme, yıldızlara
bakıp (5) hesaplar yapma.
Kutsal banyolarda (6)
temizlendiğine inanma,
Bu uygulamaları dinleme öyle
yerleri görmeyi reddet.
Bütün bunlarla insan puta
tapmaya başlar.
Çocuğum, yalancı olma.
Yalan söylemek, gerçekten de
insanı hırsızlık yapmaya
yöneltir.
Parayı sevme.
Kendinle övünme.
Böyle davranırsan hırsız
olursun.
Oğlum, yüreğinde eleştiriye yer
verme.
Eleştiriye yer verirsen
başkaları hakkında kötü
düşünmeye başlarsın.
Kendinden hoşnut olma.
Başkaları hakkında kötü düşünme
kötü etkili sözler hep bu
şekilde ortaya çıkarlar.
YAMUŞAK BAŞLI VE ALÇAK GÖNÜLLÜ
OL
Tersine, yumuşak başlı ol.
Gerçekten de "yumuşak başlı
olanlar yeryüzüne sahip
olacaklar".
Sabırlı ve merhametli ol.
Kötülük yapma.
Barışı sev ve iyi ol.
Aldığın bu eğitime karşı daima
saygı duy.
Başkalarının üstüne çıkmaya
çalışma.
Yüreğinin derinliklerinde küstah
olma.
Kendini beğenmiş insanlara
yüreğini bağlama.
Adil ve yumuşak huylu ol anlarla
beraber ol.
Yaşamda karşılaştığın olaylara
Tanrı'nın bir armağanı olarak
bak.
Çok iyi biliyorsun ki hiçbir şey
onun iradesi dışında olmuyor.
4. Çocuğum, sana Tanrı'nın
sözünü açıklayan kişiyi gece
ve gündüz anımsa.
Ona Rabbe gösterdiğin saygıyı
göster.
Gerçekten de onun Rabbin gücünü
bildirdiği her yerde Rab
mevcuttur.
Her gün Tanrı'nın arkadaşlarının
yakınlığını ara.
O zaman onların sözleri seni
güçlendirecektir.
Ayrılık tohumları saçma.
Tersine, tartışan kişileri
barıştırmaya çalış.
Adil bir şekilde
yargıla.
Hataları düzeltme konusunda
kişiler arasında ayrım gözetme.
"Acaba böyle davranırsam bana
bir zararı dokunur mu,
dokunmaz mı ?" diye düşünerek
endişeye kapılma.
BAŞKALARIYLA PAYLAŞMA
Almak için ellerini açık tutma,
vermek için de ellerini kapalı
tutma.
Ellerinle yaptığın iş sana bir
şeyler getirdiyse
onu günahlarından kurtulmak için
ver.
Vermek için tereddüt etme ve
yakınmadan ver.
Günün birinde fazlasıyla
ödüllendirecek olanı
tanıyacaksın.
Zavallı birine sırtını
çevirme.
Her şeyini kardeşinle paylaş ve
"bu benimdir" deme.
Kalıcı iyilikleri paylaşmasını
biliyorsan
kalıcı olmayan şeyleri
paylaşmasını daha iyi bilmelisin
!
AİLE YAŞAMI
Oğlunu ve kızını gerektiği gibi
yetiştir.
Daha çocukken onlara Tanrı'yı
sevgiyle saymalarını öğret.
Seninle aynı Tanrı'ya umutlarını
bağlamış uşaklarına,
oda hizmetçilerine kaba
davranma.
Böyle davranmazsan onların,
Rabbi bir daha saymamaları
tehlikesiyle karşı karşıya
bulunursun.
Tanrı insanları çağırdığında,
onlar arasında ayrım gözetmez.
Yüreklerinde hazır duruma
getirdiklerini çağırır.
Siz köleler efendilerinize,
onları sayarak ve onlardan
çekinerek
tabi olun.
Onlar gerçekten de Tanrı'nın bir
suretidirler.
YAŞAM YOLUNDAN ÇIKARILACAK DERS
Rabbin hoşlanmadığı kötü olan
her şeyden nefret et.
Rabbin buyruklarından hiç
uzaklaşma.
Eğitimle aldığın her şeyi koru.
Bunlara ne bir şey kat, ne bir
şey çıkart.
Topluluk önünde suçlarını itiraf
et.
Kirli bir vicdanla dua etmeye
koyulma.
Sözünü ettiğim yaşam yolu işte
budur.
ÖLÜM YOLU
5. Şimdi de ölüm yolundan söz
edelim.
Bu yol her şeyden önce kötü ve
lanetlenmiş bir yoldur.
Ölüm yoluna sokan eylemler
şunlardır :
oldurmak (7),
bir başkasının karısını ya da
kocasını almak,
kendine ait olmayan bir şeyi
arzulamak,
tenini satmak (8),
çalmak,
putlara tapmak,
büyücülük yapmak,
zehirle cana kıymak,
başkaların mallarına el koymak,
yalancı tanıklık yapmak,
dalkavukluk yapmak,
iki yüzlü olmak,
başkalarını kandırmak
Kendini övmek,
kötü olmak,
kendinden hoşnut olmak,
başkalarından daha fazla şeye
sahip olmaya çalışmak,
edepsizce sözler etmek,
kıskanç olmak,
saygısızca davranmak,
kendini beğenmiş olmak,
kendini önemli biri olarak
görmek,
Tanrı'yı saymamak.
Bu şekilde davranan bu insanlar
iyilere acı çektirirler (9).
Bu insanlar gerçek olandan
nefret ederler.
Bu insanlar yalanı severler.
Bu insanlar doğru insanların
ödüllendirileceklerini
bilmezler.
Bu insanlar doğru olmayı ya da
iyilik yapmayı kendilerine dert
etmezler.
Bu insanlar iyilik yapmaktan çok
kötülük yapmaya dikkat ederler.
Bu insanlar sabırlı olmasını
bilmezler.
Bu insanlar yumuşak huylu
değillerdir.
Bu insanlar boş şeyleri
severler.
Bu insanlar ödül peşinde
koşmasını severler.
Bu insanlar yoksullara
acımazlar.
Bu insanlar acı içinde olanları
kendilerine dert etmezler.
Bu insanlar Yaratanı bilmezler.
Bu insanlar çocukları kürtajla
öldürürler,
böylece Tanrı'nın yaptığını
yıkmış olurlar.
Bu insanlar zavallıya sırtlarım
dönerler.
Bu insanlar güçsüzü ezerler.
Bu insanlar zenginleri
savunurlar, aynı zamanda çulsuz
olanlar
akkında haksız yargılara
varırlar.
Kısacası bu insanlar
günahkardırlar.
Çocuklarım, kendinizi bu gibi
insanlardan uzak tutun !
İKİ YOLDAN ÇIKARILACAK DERSLER
Dikkatli ol!
Hiç kimse seni, sana öğretilen
bu yoldan çıkarmasın.
Gerçekten de seni bu yoldan
çıkarmaya çalışan kişi
sana Tanrı'dan uzaklaştıran bir
öğreti sunuyor demektir.
Rabbin sana sunduğu tüm bu yükü
taşıyabilirsen,
kusursuz biri olursun.
Taşıyamazsan, en azından elinden
geleni yap.
Yiyecek (10) konusuna gelince,
bunda istediğin gibi
davranabilirsin.
Ancak putlara kurban olarak
sunulan etlerden sakın yeme,
çünkü bu, ölü tanrılar onuruna
yapılan bir tapınıştır.
BİRİNCİ BÖLÜM AÇIKLAMALARI
(1) Hıristiyan yazar Yahudilerin
bu kitabına öğrencilerinin
akıllarında tuttukları İsa'nın
sözlerini
eklemi.
(2) Bir tutku çoğu zaman kötü
sonuçlu şiddetli bir arzudur.
(3) Duaya ve sahip okluğumuz her
şey Tanrı'dan geliyor.
(4) Bu cümle bir tür atasözüdür
anlamı da birine bir şey
vermeden önce düşün.
(5) Bu,putperestlerde kötü bir
alışkanlık halini
almıştı.
(6) Putperestler bazı koşullar
altında yapılan banyoların
(7) Tüm bu kötü eylemler 2.
bölümdeki Tanrı buyruklarının
karşıtı.
(8) Tenini satmak genelde para
karşılığı vücudunu bir
başkasının kötü emellerine alet
etmektir.
9) Bu yeni kötü eylemleri içeren
liste, 3. ve 4. bölümlerde
"yumuşak huylu ve alçak gönüllü
olmak için verilen öğütlerin
karşındır.
(10) Musa'nın yasası bazı
yiyeceklerin yetmesini
yasaklıyordu.
İKİNCİ BÖLÜM
HIRİSTİYAN TOPLUMUNUN YAŞAMA
BİÇİMİ
1
Birinci bölümdeki “iki yol” adlı
yazı katekümenleri eğitmek
amacıyla kaleme alınmışa. Vaftiz
olduktan sonra bu kişiler bir
topluluk İçine
girmiş olacaklardı.
Havarilerin öğretisinin bu
bölümü Hıristiyan yaşamı,
vaftiz, oruç tutma, dua etme,
kardeş sofrası gibi önemli
konulan İçeriyor.
7 - VAFTİZ
Vaftiz konusuna gelince, şu
biçimde vaftiz edeceksiniz.
Vaftiz olacaklara önce "İki
Yol"u öğretin.
Sonra bir nehrin sularında Baba,
Oğul ve Kutsal Ruh
adına vaftiz edin.
Nehir suyu bulamazsan,
başka bir suda vaftiz et
Vaftiz etmek için soğuk su
bulamazsan
sıcak suda vaftiz et.
Yeteri kadar soğuk ya da sıcak
suyun yoksa
vaftiz olacak kişinin başına üç
kez su dökerek
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına
vaftiz et.
Vaftiz eden, vaftiz olacak ve
oruç tutabilecek herkes
vaftiz töreninden önce oruç
tutmalıdır.
Vaftiz olacak kişiye, vaftizden
önce bir ya da iki gün oruç
tutmasını söyle.
8 - HAFTA ARASINDA ORUÇ
TUTULACAK GÖNLER
Bazı kişiler gibi hafta içinde
hep aynı günlerde oruç tutmayın.
Bu kişiler pazartesi ve perşembe
günleri oruç tutuyorlar
siz ise çarşamba ve cuma günleri
oruç tutun.
DUA
Bazı sahte (1) kişiler gibi
değil de
Rabbin İncil'de belirttiği gibi
dua edin.
Şu şekilde dua edeceksiniz:
Göklerdeki
Babamız
adın yüceltilsin,
Egemenliğin gelsin.
Gökte olduğu gibi, yeryüzünde de
senin istediğin olsun.
Bugün bize günlük ekmeğimizi
ver.
Bize karşı suç işleyenleri
bağışladığımız gibi
şen de suçlarımızı bağışla.
Ayartılmamıza izin verme.
Kötü olandan bizi kurtar.
Çünkü egemenlik, güç ve yücelik
sonsuza dek senindir.
Bu şekilde günde üç kez dua
edin.
9 - SOFRADA TANRI’YA ŞÜKRETMEK
İlk Hıristiyanlar sofraya
otururken ve sofradan kalkarken
Dua ederlerdi.
Havarilerin öğretisi'nde yer
alan bu dualar
çok eskilere dayanıyor.
Bu gelenek Kudüs cemaatlerinden
geliyor.
Bu dualar ayrıca Yahudilerin
dualarına çok benziyor.
Bununla birlikte yine de
aralarında önemli farklılıklar
var.
Burada Tanrı "Baba" olarak
çağrılıyor ve sık sık
İsa'dan söz ediliyor.
Yemeğe oturmadan önce ekmeği ve
şarabı kutsayan
Dualar okunuyordu.
Sonra yiyip içiliyordu.
Daha sonra da Tanrı'ya
şükrediliyordu.
Yemek sonra erdikten sonra da
Hıristiyanlar Evkaristiya
törenini
yapıyorlardı.
O zamanlar henüz şimdiki gibi
papazlar yoktu.
Evkaristiya törenini Tanrı adına
konuşmaya yetkili
“peygamber”lerin yönettiğini
sanıyoruz.
YEMEKTEN ÖNCE
Tanrı'ya şu şekilde şükredin.
Önce şarap için:
Tanrı Baba, kulun Davut’un
kutsal üzüm
bağı için sana şükrediyoruz (2).
Onu bize kulun Isa aracılığıyla
tanıttığın için
Yücelik sonsuza dek senin olsun
!
Sonra paylaşılan ekmek için:
Tanrı Baba, yaşam için verdiğin
bilgiler için sana şükrediyoruz.
Onları bize kulun İsa
aracılığıyla verdin.
Yücelik sonsuza dek senin olsun
!
Eskiden dağlara ekilen, bir tek
ekmeği oluşturmak için toplanan,
bu paylaşılan ekmek gibi.
Kilisen de dünyanın, dört bir
yanından,aynı şekilde
egemenliğinde toplansın^
Evet güç ve yücelik İsa
aracılığıyla sonsuza dek
senindir !
Şükran sofrasından, Rab adına
vaftiz olanların dışında
hiç kimse ne yemek yemeli ne de
içmeli.
Rab bu konuda gerçekten de şöyle
diyor:
"Kutsal olanı köpeklere
vermeyin" (Mat 7,6).
YEMEKTEN SONRA
Karnınız doyduktan sonra şu
şekilde şükredin :
Kutsal Baba, yüreklerimize
yerleştirdiğin kutsal Adın için,
sonsuz yaşam, inanç, bilgi için
sana şükrediyoruz.
Bunları kulun İsa aracılığıyla
bize öğrettin.
Yücelik sonsuza dek senindir!
Sen, her şeye kadir Efendi
evreni Adının onuru için
yarattın.
İnsanlara sana şükretmeleri, ve
zevk almaları için
yiyecek ve içecek verdin.
Ama bizlere, iyiliğinden
kulun İsa aracılığıyla
tinsel bir yiyecek ile içecek
(3) ve sonsuz yaşam bağışladın.
Her şey için güçlü olan sana
şükrediyoruz !
Yücelik sonsuza dek senindir !
Rab, Kiliseni unutma.
Onu her kötülükten koru ve
sonsuz sevginle onu kusursuz
kıl.
Kutsal kıldığın Kiliseni dört
bir yandan (4) toplayarak
onun için hazırladığın
egemenliğinin içine al.
Evet, güç ve yücelik sonsuza dek
senindir!
Burada yani yemekten sonra
Evkaristiya töreninin başlaması
gerekiyordu.
Ancak Havarilerin Öğretisi adlı
kitapta bundan söz edilmiyor.
Tanrı'nın sevgisi gelsin, dünya
ise geçip gitsin !
Davut'un Tanrı'sına Hosanna (5)
Kutsal olan gelsin (6).
Kutsal olmayan ise yasama
biçimini değiştirsin.
Maranatha! (5) Amin!
Bırakın da peygamberler Tanrı'ya
şükranlarını
istedikleri gibi sunsunlar.
2 - PRATİK KURALLAR
Yeni vaftiz olmuşların
oluşturduğu topluluk için birkaç
kural. Bunları İsa'nın İyi
Haberini bildiren kişinin
yazdığı belli. Bu öğütleri
örgütlenmeleri amacıyla vermiş.
Gerçekten de yeni vaftiz
olmuşların oluşturduğu
toplulukta henüz bizlerin
"papaz" dedikleri kişiler
bulunmuyordu. Kendi kararlarını
kendileri almak zorundaydılar.
Biri gelip de size
şimdiye dek söylediklerimizi
öğretmeye kalkarsa
onu kabul edin.
Bu öğretiyi çürütmek için başka
bir
öğreti öğretmeye kalkarsa
onu dinlemeyin.
Tersine size Rabbin iradesine
daha sadık kalmayı öğretiyorsa
Rabbi size daha iyi tanıtmaya
çalışıyorsa
onu Rab olarak kabul edin.
HAVARİLER
Bunda sözü edilen havariler yada
“gönderilenler” İsa'nın İyi
Haberini getiren ve yeni
topluluklar kuran misyonerlerdi.
Örneğin Paulus ile Barnaba birer
havariydi. İlk kuşak
Hıristiyanlarda birçok havari
vardı. (Ancak daha sonraları
İsa'nın seçtiği on iki kişiye
havari dendi).
İlk Hıristiyan topluluklarının
ilişki içinde oldukları
havariler ise geçici
havarilerdi. Bu havarilerin bir
yere yerleşmeye hakları yoktu.
Onların görevi, daha da uzaklara
gidip İsa'nın İyi
Haberini,
ulaştırmaktı
Havarilere ve peygamberlere
İncil’de burulduğu gibi
davranın.
Size gelen her havariyi Rabbi
kabul edeceğiniz gibi kabul
edin,
Havari sizde bir gün kalacaktır,
ancak gerekiyorsa iki gün
kalabilir.
Üçüncü gün de kalırsa, bu
kişinin
sahte bir peygamber olduğunu
anlayın.
Ayrılışında havari yanında bir
şey götürmemelidir.
Ona bir sonraki durağa yetecek
kadar ekmek verilebilir.
Sizden para isterse, onun sahte
bir peygamber olduğunu anlayın.
PEYGAMBERLER
Peygamberler Rabden özel bir
yetenek almış Hıristiyanlardı.
Rabbin adına konuşup
eğitirlerdi. Tanrı'nın
topluluktan neler beklediğini
açıklarlardı. İlk kuşak
Hıristiyanlarca bunlardan çok
sayıda vardı. Havarilerin
eğittiği ilk Hıristiyan
topluluğunda da peygamberler
vardı. Bu peygamberler bu
topluluğu az çok idare
ederlerdi.
Bunlar dost sofraları
düzenlemekle sorumluydular.
Topluluk ihtiyatlı olmak
zorundaydı. Çünkü gerçek
peygamberler olduğu gibi
sahteleri de mevcuttu
Hıristiyanlar gerçek
peygamberleri ayırt
edebilmeliydiler.
Esinli bir peygamberi
denemeye tabi tutmayacak ve onu
yargılamayacaksınız.
Gerçekten de her günah
bağışlanacaktır,
yalnız bu günahı Tanrı
bağışlamayacaktır (Mat 12,3i).
Esinli her insan peygamber
olacak değildir.
Gerçek peygamberin yaşam biçimi
İsa'nınki gibidir.
Yaşam biçimlerine bakarak
sahte peygamberlerle gerçek
peygamberleri
birbirinden
ayırt edebilirsiniz.
Her şeyden önce bir sofra (7)
kurulmasını buyuran bir
peygamber. aynı sofrada yemek
yememelidir.
Tersi durumda, bu onun sahte
peygamber olduğunu gösterir.
Öğrettiği gerçeği uygulamayan
her peygamber sahte bir
peygamberdir.
Tersine, Kilise'nin gizini
dünyada (8) gerçekleştirmek
amacıyla
iyi, kutsal ve örnek bir yaşam
süren,
yaptığı şeyleri yapmayı
öğretmeyen
peygamberleri
yargılamayacaksınız.
Onları Tanrı
yargılayacaktır.
Eski zamanlardaki peygamberler
böyle davranmışlardı.
Esin alandaki biri:
"Bana para ya da herhangi bir
şey ver" dediğinde onu
dinlemeyin.
Ama ihtiyacı olan başka insanlar
için sizden bir şey isterse,
onu hiç kimse yargılamamalıdır.
12 - GEÇERKEN UĞRAYAN
HIRİSTİYANLARI
NASIL AĞIRLAMALI
Rab adına geçerken uğrayan
herkesi kabul edin.
Sonra onu yargılamak için
denemeye tabi tutun.
Sağla solu (9) ayırt edecek
durumdasınız.
Geçerken uğrayan bir yolcu ise
ona elinizden geldiğince
yardımcı olun.
Gerekiyorsa sizde iki ya da üç
gün kalabilir.
Sizin yanınıza yerleşmek isterse
ve bir de mesleği varsa
karnını doyurmak için çalışması
gerekecektir.
Mesleği yoksa, durumunu dikkatle
inceleyin.
Bir Hıristiyan’ın çalışmadan
yanınızda yaşamasına izin
vermeyin.
Çalışmak istemiyorsa o zaman o
kişi
İsa'nın adım kendi çıkan için
kullanan madrabazın, biridir.
Böyle insanlarla görüşmeyin..
13 - ELDE ETTİĞİNİZ İLK MAHSULÜ
PEYGAMBERLERE VERİN
Aranıza yerleşen her gerçek
peygamber
yiyeceğini hak etmiş sayılır.
Aynı şekilde gerçeklikle öğreten
kişi de bir işçi gibi
yiyeceğini hak etmiştir (Lu.
10,7).
Şu halde yeni şarabını, ilk ekin
demetlerini,
ilk kuzu ve danalarını alıp
peygamberlere ver.
Gerçekten de onlar sizin büyük
papazlarınızdır (10).
Aranızda kalan peygamberler
yoksa
o zaman ilk ürünlerinizi
yoksullara verin.
Ekmek yapıyorsan, yaptığın ilk
ekmekleri ayırarak
buyrulduğu gibi onları dağıt.
Aynı şekilde bir şarap ya da yağ
fıçısını açarsan
ilk ürünleri ayır ve
peygamberlere ver.
İlk giysilerini, kazandığın ilk
parayı
ve sahip olduğun her şeyin
ilkini
sana nasıl uygun geliyorsa
kenara ayır
ve buyrulduğu gibi onlara ver.
İKİNCİ BÖLÜM AÇIKLAMALARI
(1) Sahte kişiler Yahudi
geleneğini sürdürmek isteyen
hıristiyanlardı. Pazartesi ve
perşembe günleri oruç tutmaya
aynı zamanda Yahudi dualarını da
söylemeye devam ediyorlardı.
(2) Yahudi halkı Rabbin ilk
bağıydı. Şimdi ise Tanrı'nın
gerçek halkı, bağı, dünyadaki
tüm ulusları birleştiren
Kilise'dir.
(3) Burada söz konusu edilen
Evkaristiya'dır.
(4) Dört bir yandan, Kuzey,
Güney, Doğu ve Batı
kastedilmektedir.
(5) HOSANNA Yahudilere
kullanılan bir nida işaretidir.
MARANATHA ise ilk
Hıristiyanların bir duasıdır.
İsa'nın geri geleceğini
bekliyorlar. Maranatha'nın
anlamı ise “Rab gel” demektir.
Beklediğimiz İsa
Evkaristiya'dadır.
(6) Buradaki KUTSAL sözcüğünün
anlamı, yüreğinde büyük günah
olmayan, temiz demektir.
(7) Yoksullar için kurulan
sofra.
(8) Kutsal bir yaşam süren
Hıristiyanlar, Mesih'in
varlığını dünyaya göstererek
Kilise'nin gizini
gerçekleştirirler.
(9) Sağı solu: yani iyiyle
kötüyü ayırt
etmek.
(10) Büyük papazların dost
sofrasını kurmaya ve Evkaristiya
törenini yönetmeye yetkileri
vardı.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kitabın 14. ve 15. bölümleri
daha sonra yazıldı. Aradan yirml
yıl geçmiş ve koşullar
değişmişti,
Önceleri bir topluluktaki
Evkaristiya ayinini oradan
geçerken uğrayan havari ve
peygamberler yönetirdi. Demek ki
o zamanlar Evkaristiya ayini
düzenli olarak yapılamıyordu.
Şimdi ise Hıristiyanlar her
pazar toplanıp “ekmeği
paylaştırma” ayini yapıyorlar.
Oraya topluluklarda Evkaristiya
ayinini yönetecek kişileri
bulmak sorunu çıkmıştı.
Hıristiyanların kendi aralarında
böyle sorumlu kişileri
seçtiklerini görüyoruz. Bu
kişilere “Episkopos” ya da
gözetici ve “diyakon” yani
hizmetkar dendi. Her toplulukta
çok sayıda episkopos vardı.
Ancak daha sonraları herhangi
bir Hıristiyan topluluğun
sorumluluklarını yüklenecek tek
bir episkopos olacaktı
14 - PAZAR TOPLANTISI
Tanrı'ya şükretmek ve ekmeği
paylaşmak için
Rabbin günü olan pazar günü
toplanın.
Sunduğunuz kurbanın temiz olması
için
önce günahlarınızı itiraf
edin.
Arkadaşıyla anlaşmazlığa düşen
kişi
sizinle bir araya gelebilmesi
için önce onunla barışmalı.
Yoksa sunduğu kurban temiz
olmaz.
Gerçekten de Rab bu konuda şöyle
diyor:
“Bana her zaman ve her yerde
temiz bir kurban sunun.
Çünkü ben büyük bir kralım,
uluslar arasında hayranlıkla
anılan bir adım vardır” (Mal 1,
11-14).
EPİSKOPOS VE DİYAKONLARIN SEÇİMİ
Rabbe layık kişileri episkopos
ye diyakon seçmelisiniz.
Bu insanlar yumuşak huylu
olmalıdırlar,
parayı sevmemeliler,
doğru olmalılar.
kendi yeteneklerini kanıtlamış
olmalılar.
Çünkü onlar sizin aranızda
peygamberlerin
ve sizi eğitenlerin görevlerini
üstlenecekler.
Onları hor görmeyiniz.
Onların da, peygamber ve
eğiticiler kadar
saygı görmeye hakları vardır
(1).
UYARILARINIZI SEVGİYLE YAPIN
Birbirinize karşı öfkeyle değil
de İncil'in buyurduğu gibi (Mat
18,5) huzurla uyanlarda
bulunun.
Hemcinsine karşı kötü davranan
biriyle
hiç kimse konuşmayacaktır.
O kişi tutumunu değiştirmedikçe
hiç kimse onunla tek kelime
etmeyecektir.
Dua ettiğinizde,
yoksullara yardım ettiğinizde,
yaptığınız her
işte
İsa'nın İncil'ine göre davranın.
RABBİN DÖNÜŞÜNÜ BEKLEYÎN
Yaşamınıza göz kulak olun.
Kandilleriniz yanar halde
dursun.
Köle giysinizi değiştirmeyin
(Luk. 12,35).
Tersine hazır
bekleyin.
Gerçekten de Rabbin ne zaman
geleceğini bilmiyorsunuz (Mat
24,42-44).
Ruhlarınız için iyi olan şeyi
aramak amacıyla sık sık
toplanın.
Evet, son anda kusursuzluğa
erişmemişseniz,
imanla yaşadığınız onca zaman
boşuna geçmiş olacaktır.
Son zamanlarda bir çok sahte
peygamber türeyecek
ve başkalarını ayartmaya
çalışacaktır.
Kurtlar koyun postuna bürünecek
sevgi nefrete
dönüşecektir;
Kötülük artacak ve insanlar
birbirlerinden nefret edecek,
birbirlerine vahşice acı
çektirecek, birbirlerine ihanet
edecekler.
İşte o zaman dünyayı Kandıran
ortaya çıkacak ve
“Ben Tanrı’nın Oğlu'yum"
diyecek.
Mucizeler ve olağanüstü şeyler
yapacak.
Yeryüzü onun ellerine teslim
edilecek.
Dünyanın başlangıcından beri
görülmemiş
korkunç cinayetler işleyecek.
Her insan korkunç denemelerden
geçecek.
Birçok kimse günaha düşüp
mahvolacak.
İnançlarına bağlı kalanlar
uğrumuza lanetli durumuna düşen
Mesih aracılığıyla kurtarılacak
(Ga.3,13).
İşte o zaman gerçeğin işaretleri
belirecek.
Birinci işaret: Gökler açılacak.
İkinci işaret: Borazan çalacak.
Üçüncü işaret: Ölüler dirilecek.
Bununla birlikte hepsi
dirilmeyecek.
Ve Kutsal Kitaplarda
belirtildiği gibi
“Rab azizleriyle birlikte
gelecek” (Zak 14,15).
O zaman dünya, Rabbin göklerdeki
bulutlar
üzerinden geldiğini görecek (Mat
24.30).
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM AÇIKLAMALARI
(1) İkinci kuşak Hıristiyanlarda
peygamberlerin sayısı daha azdı.
V
Hıristiyanların tümü bir arada
bulunuyor, her şeyi ortaklaşa
kullanıyorlardı.
Mallarını mülklerini satıyor ve
bunun parasını herkese
ihtiyacına göre dağıtıyorlardı.
Her gün tapınakta toplanmaya
devam eden Hıristiyanlar, kendi
evlerinde de ekmek bölüp içten
bir sevinç ve sadelikle yemek
yiyor ve Tanrı'yı övüyorlardı
(Havarilerin İşleri 2,44-47).
Çeviren: Dominik Pamir
İsteme Adresi:
Sent Antuan Kilisesi
İstiklal Cad. 325
Beyoğlu -İstanbul
Onan Basımevi Karaköy- Tel. 2446410
|